Bombalı saldırı düzenlenen otellerden Grand Hyatt Amman'da biri Yeni Şafak'dan olmak üzere 4 Türk gazeteci vardı. Eğer Kanal 7'den Ünal Tanık, İstanbul'a erken ulaşmak için dönüşü bir gün erkene aldırmasaydı Türk gazeteciler bombaların patladığı restaurantta olacaktı.
MELİH BAYRAM DEDE
11 Eylül sonrası dünya yeniden şekillenirken, dünyanın çeşitli yerlerinde simgesel anlamlar yüklü bombalı saldırılar meydana geliyor. Madrid, İstanbul gibi dünyanın önemli şehirlerinden sonra, bombaların hedef bu kez, Ürdün'ün başkenti Amman'dı. Bombalara hedef olan 3 otelden biri olan Grand Hyatt Amman'dan iki saat önce ayrılıp Dubai'ye uçtuk. İlk planlar, geceyi bombalanan bu otelde geçireceğimiz şekilde yapılmıştı.
Amman'da buluşumuzun nedeni Intel şirketinin Gazze İslâm Üniversitesi'nde açacağı bilişim merkeziyle ilgili basın toplantısını takip etmek ve Amman'da çocuk ve gençlerin teknolojiyle tanışmalarını sağlamak için 'Clubhouse' adıyla kurulan ve bizdeki internet evlerine benzer bir yeri ziyaret etmekti.
Amman, büyük ve lüks otellerin bulunduğu bir şehir. Kaldığımız Grand Hyatt Amman da, bölgedeki en güzel otellerden biri. Genellikle bölgede iş amaçlı bulunan yabancı işadamlarının, diplomatların ve turistlerin kaldığı bu otelde -daha önce hiç bir olumsuzluk yaşanmadığından olmalı- hiç bir güvenlik önlemi yok. Girişte X Ray cihazı bile bulunmuyor. Gelen herkesi, güleryüzlü görevliler kapıyı açarak karşılıyor.
Gittiğimiz ilk gün, Amman'ın zengin bir ailesinin geneleksel izler taşıyan bir düğünü vardı otelde. Düğün başlamadan önce, otelin giriş kapısından darbuka çalan müzisyenlerin şarkıları eşliğinde gelin ve damat karşılanmış, bu da bizim için en önemli bir hatıra olarak hafızalarımızdaki yerini almıştı. Saldırıların meydana geldiği bir başka otelde ölenlerin çoğunun böyle bir düğün için orada bulunan Ürdünlüler oluşu, hafızalarımızda canlılığını sürdüren bir düğünün nasıl kana bulandığını kafamızda canlandırmaya yetti.
8 Kasım'da ulaştığımız Ürdün'de bizimle birlikte Intel Ortadoğu, Afrika ve Türkiye Genel Müdürü Ayşegül İldeniz de bulunuyordu. Basın toplantısı ve 'Clubhouse' ziyaretinin ardından 9 Kasım akşamı İstanbul'a Dubai üzerinden aktarmalı ulaşmak için otelden ayrıldık. Tüm Ortadoğu basınının temsilcilerinin bulunduğu bu basın toplantısında Türkiye'den 4 gazeteci buluyordu. Gazetem adına ben, Kanal 7'den Ünal Tanık ve CNN Türk, 5N1K ekibinden Emiyra Yılmaz ile kameraman Uğur Baltan oradaydık.
Oteldeki patlama, bizim otelden ayrılmamızdan bir kaç saat sonra meydana geldi. Amman'dan havalanıp, Dubai'ye indiğimde cep telefonumu açtım. Hemen ekranıma bir mesaj düştü. Mesaj, Intel'in Ürdün'deki basın toplantısı organizasyonunu yapan Ünite İletişim'den Eda Hanım'dan geliyordu: "Ben Ünite İletişim'den Eda. İyimisiniz?". Bu mesajı okuyunca, olaydan haberim olmadığı için, "Şimdi Dubai'ye indik, sorun yok. Selamlar" mesajını geçtim. Ardından yine Ünite'den Gaye Sınmaz arayıp, "Sizin kaldığınız otelde bombalar patlamış" deyince, Eda Hanım'ın mesajının gerçek nedenini anladım.
Başlangıçta dönüş yolculuğumuzun Cuma günü olması planlanmıştı. Çünkü Amman'dan İstanbul'a sadece Cuma günleri uçak bulunuyordu. Kanal7'den Ünal Tanık'ın, bir gün önce İstanbul'da olma talebi nedeniyle dönüş programımız, Cuma değil, Perşembe sabahı İstanbul'da olacağımız şekilde son anda değiştirildi. Bu değişiklik olmasaydı, bizler de bombaların patladığı Grand Hyatt Amman Oteli'nin restoranında olacaktık!
MELİH BAYRAM DEDE
11 Eylül sonrası dünya yeniden şekillenirken, dünyanın çeşitli yerlerinde simgesel anlamlar yüklü bombalı saldırılar meydana geliyor. Madrid, İstanbul gibi dünyanın önemli şehirlerinden sonra, bombaların hedef bu kez, Ürdün'ün başkenti Amman'dı. Bombalara hedef olan 3 otelden biri olan Grand Hyatt Amman'dan iki saat önce ayrılıp Dubai'ye uçtuk. İlk planlar, geceyi bombalanan bu otelde geçireceğimiz şekilde yapılmıştı.
Amman'da buluşumuzun nedeni Intel şirketinin Gazze İslâm Üniversitesi'nde açacağı bilişim merkeziyle ilgili basın toplantısını takip etmek ve Amman'da çocuk ve gençlerin teknolojiyle tanışmalarını sağlamak için 'Clubhouse' adıyla kurulan ve bizdeki internet evlerine benzer bir yeri ziyaret etmekti.
Amman, büyük ve lüks otellerin bulunduğu bir şehir. Kaldığımız Grand Hyatt Amman da, bölgedeki en güzel otellerden biri. Genellikle bölgede iş amaçlı bulunan yabancı işadamlarının, diplomatların ve turistlerin kaldığı bu otelde -daha önce hiç bir olumsuzluk yaşanmadığından olmalı- hiç bir güvenlik önlemi yok. Girişte X Ray cihazı bile bulunmuyor. Gelen herkesi, güleryüzlü görevliler kapıyı açarak karşılıyor.
Gittiğimiz ilk gün, Amman'ın zengin bir ailesinin geneleksel izler taşıyan bir düğünü vardı otelde. Düğün başlamadan önce, otelin giriş kapısından darbuka çalan müzisyenlerin şarkıları eşliğinde gelin ve damat karşılanmış, bu da bizim için en önemli bir hatıra olarak hafızalarımızdaki yerini almıştı. Saldırıların meydana geldiği bir başka otelde ölenlerin çoğunun böyle bir düğün için orada bulunan Ürdünlüler oluşu, hafızalarımızda canlılığını sürdüren bir düğünün nasıl kana bulandığını kafamızda canlandırmaya yetti.
8 Kasım'da ulaştığımız Ürdün'de bizimle birlikte Intel Ortadoğu, Afrika ve Türkiye Genel Müdürü Ayşegül İldeniz de bulunuyordu. Basın toplantısı ve 'Clubhouse' ziyaretinin ardından 9 Kasım akşamı İstanbul'a Dubai üzerinden aktarmalı ulaşmak için otelden ayrıldık. Tüm Ortadoğu basınının temsilcilerinin bulunduğu bu basın toplantısında Türkiye'den 4 gazeteci buluyordu. Gazetem adına ben, Kanal 7'den Ünal Tanık ve CNN Türk, 5N1K ekibinden Emiyra Yılmaz ile kameraman Uğur Baltan oradaydık.
Oteldeki patlama, bizim otelden ayrılmamızdan bir kaç saat sonra meydana geldi. Amman'dan havalanıp, Dubai'ye indiğimde cep telefonumu açtım. Hemen ekranıma bir mesaj düştü. Mesaj, Intel'in Ürdün'deki basın toplantısı organizasyonunu yapan Ünite İletişim'den Eda Hanım'dan geliyordu: "Ben Ünite İletişim'den Eda. İyimisiniz?". Bu mesajı okuyunca, olaydan haberim olmadığı için, "Şimdi Dubai'ye indik, sorun yok. Selamlar" mesajını geçtim. Ardından yine Ünite'den Gaye Sınmaz arayıp, "Sizin kaldığınız otelde bombalar patlamış" deyince, Eda Hanım'ın mesajının gerçek nedenini anladım.
Başlangıçta dönüş yolculuğumuzun Cuma günü olması planlanmıştı. Çünkü Amman'dan İstanbul'a sadece Cuma günleri uçak bulunuyordu. Kanal7'den Ünal Tanık'ın, bir gün önce İstanbul'da olma talebi nedeniyle dönüş programımız, Cuma değil, Perşembe sabahı İstanbul'da olacağımız şekilde son anda değiştirildi. Bu değişiklik olmasaydı, bizler de bombaların patladığı Grand Hyatt Amman Oteli'nin restoranında olacaktık!
Yorumlar