IBM Red Hat'i neden satın aldı #IBM #Redhat #Opensource

Red Hat, IBM tarafından 34 milyar dolara satın alındı. "IBM Red Hat'i neden satın aldı" sorusuna, Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin cevap veriyor.

Kanalıma abone olmak için lütfen tıklayın! http://bit.ly/2N27OQo



Sosyal medyada lütfen beni takip edin:

Instagram: https://www.instagram.com/melihbayramdede
Facebook: https://www.facebook.com/melihbayramdedecom
Twitter: https://twitter.com/melihbayramdede
YouTube: http://www.youtube.com/c/melihbayramdede
LinkedIn: https://www.linkedin.com/in/melihbayramdede

34 milyar dolar karşılığında IBM tarafından satın alınan Red Hat şirketinin Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin’le buluştuk ve şirketin yeni yol haritasını dinledik.

IBM ile Red Hat arasında ölçeklik açısından bir kıyaslama yapmak gerekirse, IBM’in dünya genelindeki farklı lokasyonlarda 400 binden fazla çalışanı bulunduğunu, Red Hat’in ise 18 bin çalışanı olduğunu aklımızın bir köşesinde tutmakta yarar var.

Bağımsız marka olarak devam

Satın alma sonrasında Red Hat’in IBM’den bağımsız yine ayrı bir marka olarak faaliyetlerini sürdüreceğini belirten Tekin, “IBM, Red Hat’in bağımsızlığını, tarafsızlığını, kültürünü ve sektör ortaklarını koruyacağını taahhüt etmiş bulunuyor” dedi.

Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin, satın alma kararında şirketin bulut, konteynerler ve kurumlar için açık kaynak yazılımları gibi son derece başarılı ürün ve hizmetleri olmasının etkili olduğu görüşünde.

Openshift’le inovasyon kolaylaştı

Açık kaynak alanında kendine has bir kültürü olan Red Hat’in bulut yapıları, konteynerler ve Kubernetes teknolojisiyle öne çıktığını belirten Tekin, Openshift’le birlikte inovasyon yapmanın kolaylaştığını söyledi.

Red Hat’in açık geliştirme modelini ‘eşi benzeri olmayan bir kültür’ olarak tanımlayan Tekin, “Red Hat kendini açık kaynağa adayan bir şirket olduğu için müşterilerin gözünde de büyük bir değer taşıyor” dedi.

Konteyner teknolojisinin getirdikleri

Tekin’in verdiği bilgiye göre, hibrit bulut ve konteynerlerin temelinde Red Hat Enterprise Linux 8, Red Hat OpenShift 4 ve Red Hat OpenStack Platform bulunuyor ve iş yükleri sorunsuzca taşınabiliyor.

Konteyner ve Kubernetes teknolojilerinin hibrit bulutla birlikte kurumlar için gerçek bir teknik yol sağladığını belirten Tekin, kurumların hibrit ve çoklu bulut üzerinde diledikleri ölçekte konteyner kullanabildiklerini ifade etti.

İş yükü arttığında da sorun yok

Örneğin bir e-ticaret firması, Black Friday gibi sunucu iş yükünün arttığı günlerde sorunsuzca hizmet verebilmek için bu teknolojilerden yararlanabiliyor ve ziyaretçi sayısının 500 kat arttığında bile hizmet verebiliyor.

Dünya çapında binden fazla şirketin Red Hat OpenShift Konteyner Platformu’nu kullandığı bilgisini veren Tekin, “Geçen yıl Red Hat’in OpenShift müşteri sayısı neredeyse iki katına çıktı” şeklinde konuştu.

2023’e kadar 5,5 milyar dolar

Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin, sözlerini şöyle tamamladı: “451 Research tahminlerine göre uygulama konteyner yazılım pazarı, her yıl yüzde 28 büyüme oranıyla 2023’e kadar 5,5 milyar dolar seviyesini geçecek.

Fortune 500’te Red Hat ağırlığı

Red Hat Enterprise Linux üzerinde çalışan Red Hat OpenShift, genel bulutta en çok hizmete alınan ticari Linux işletim sistemi olarak öne çıkıyor. Fortune 500 şirketinin yüzde 90’ından fazlası Red Hat’e güveniyor.

Red Hat, 25 yıl önce doğduğu günden bu yana açık kaynak topluluklarıyla iç içe çalışıyor. Linux’tan 1990’lardaki Apache ve Kubernetes’e kadar Red Hat açık kaynak tarzından taviz vermeden daha iyi teknolojiler üretiyor.

Kodları açmanın avantajı

Birçok şirket kendi ürünlerinin dağıtımını ve kontrol sağlayabilmek için kodlarını gizli tutuyor. Red Hat teknolojileri ise görmek, öğrenmek, kullanmak, değiştirmek ve dağıtmak isteyen herkese açık.

Kodları geniş kitlelerin incelemesine açtığınız zaman, daha çok insan buna katılıp ‘bug’ ya da güvenlik açıkları varsa bulabiliyor, daha çok platformda test edebiliyor ve yeni fikirlerle ürünleri zenginleştiriyorlar.”

Yorumlar